“Plastiksiz bir yaşam düşünülebilir mi?…” 

 

İmalat sürecindeki parçaların tam ve hızlı bir şekilde üretilebilmesi için en kritik unsur olan kalıp, endüstrideki olumlu anlamının yanında sosyal hayatımızda pejoratif bir çağrışım yapıyor. “Kalıba girmek” veya “tek bir kalıptan çıkmak” deyimleri, fertlerin özgün niteliklerinin törpülenmesini simgeliyor. Kalıba girmenin Yunancası olan plastikos sözcüğünden türeyen plastik de benzer şekilde çift anlam taşıyor. Sanayi toplumunun gelişiminde büyük önem taşıyan; sağlıktan kitlesel gıda muhafazasına kadar hayatın birçok alanında büyük konfor sağlayan bu petrokimya ürünü, çoğu zaman hak etmediği halde değersiz şeyleri ifade eden bir sıfat olarak kullanılıyor. 

Tarihin ilk çağlarından itibaren inorganik materyaller geliştirerek, doğanın sunduklarından daha fazla fayda sağlamaya çalışan insanoğlu; ilk dönemlerde sakız ve şellak gibi doğal malzemeler, daha sonra kauçuk, nitroselülöz, kolajen, galalit gibi kimyasal olarak değiştirilmiş maddelerle sağladığı gelişimi modern plastiklerle sürdürüyor. Modern yaşamın her anında kullanılır hale gelen plastik, çocukların oyuncaklarından tutun da diş fırçalarımıza kadar günün her anında bize temas ediyor. Bu yüzden kalite kriterleri ve yönergeleri en yaygın ve kapsamlı biçimde hazırlanan sınai ürünler muhtemelen plastikler; sağlığa ve çevreye tehdit potansiyeli en yüksek ürünler de plastiklerden mamul olanlar. 

“Teknoloji plastikle ilerliyor” 

Birçok sektörün temel hammaddelerinden olan plastik türlerinin kullanımı bir yandan sınırlanmaya, azaltılmaya ve hatta yasaklanmaya çalışılırken, bir yandan da hiçbir başka maddenin sağlayamayacağı fiziksel ve kimyasal üstünlüklerin nasıl elde edilebileceği düşünülüyor. Teknoloji bir bakıma plastikle birlikte ilerlerken, onları ortaya çıkaran ihtiyaç ve gerekçeler sapasağlam yerinde duruyor. Plastiğin geliştirilmesi ile tüketimi ve dolayısı ile üretimi azalan hammaddeleri sıralamak, kereste, kağıt, demir-çelik ve sair metal gibi, büyük ölçüde çevresel etkiler, hızlı ve ekonomik üretim bakımından bir kıyaslama yapmamıza izin veriyor. Oysa metallerden çok daha hafif ve dayanıklı kompozitler bugün uzay ve havacılıktaki ilerlemenin önemli bileşenleri. Sürtünme değerleri çok daha düşük, aşınmaları çok daha az mühendislik plastikleri bugün enerji verimliliği çok daha yüksek, ömürleri çok daha uzun makine ve teçhizatın vaz geçilmezleri. 

Her yıl dünyada 400 milyon tona yakın üretilen plastik küresel ölçekte 600 milyar dolara yakın bir pazar büyüklüğü oluşturuyor. Ambalaj, makina, elektrik-elektronik, otomotiv, inşaat, tekstil ve tarım gibi çeşitli birçok sektör tarafından kullanılan plastik ihtiyacını karşılayabilmek için de her yıl değeri 40 milyar dolara yaklaşan plastik işleme makinesi üretiliyor. Dünyadaki toplam plastik mamul üretimi içinde yüzde 2,5 düzeyinde bir payı olan Türkiye'de ise 8 bine yakın işletme 400 bine yakın kişiye iş imkânı sağlıyor. Sektör özellikle son birkaç yıldır; daha uzun ömürlü, verimli, kaliteli ve daha düşük maliyetli plastik ürünler üretilmesine yönelik önemli çalışmalar yürütüyor. Bugüne kadar teknolojilerini geliştiren yabancı firmaların adlarıyla veya tescilli markalarıyla endüstriyel hayatımıza, özellikle de makine imalat sektörünün teknoloji geliştirme ihtiyacına binaen girmiş bulunan mühendislik plastiklerine yönelik yatırımlar ise hızla filizleniyor, gelişiyor. 

“AB alternatifini bulabilse plastikleri yasaklayacak” 

Enjeksiyon, ekstrüzyon, şişirme, termoform, film ve geri dönüşüm makinelerinin imalatını kapsayan plastik işleme makineleri sektöründe, kurumsallaşmasını tamamlayan işletmelerin artması büyük önem taşıyor. İşletmelerin gelişen teknolojiye ve çevre şartlarına bağlı olarak değiştirilen standartlara uyum gösterebilmesi içinse, kurumsal kapasitelerini mutlaka geliştirmeleri gerekiyor. Çünkü plastiğin daha güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde üretilmesi, günümüzde her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Bereket hammadde tarafında sermaye ihtiyacı yüksek, maceracı müteşebbislerin ilgisi sınırlıdır. 

Türkiye’nin Makinecileri çatısı altında, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızla dikkat çekmeye çalıştığımız İkiz Dönüşüm başlığı bu alanda alınması gereken yolu ifade ediyor. Çevresel başlık altında “Döngüsel Ekonomi” olarak tanımlanan ekonomi anlayışının en fazla etkileyeceği alanlardan birinin plastik olacağı görülüyor. Özellikle geri kazanımı mümkün olmayan termosetler Yeşil Mutabakatın ve elbette AB direktiflerinin odağında. Makine sektörünün dernekleri aracılığıyla temsil edildiği hemen her AB federasyonunda, plastiklerin yasaklanmasına yönelik hazırlık ve girişimlerin sektör üzerinde muhtemel etkileri tartışılıyor. 

Döngüselliğin merkezinde, üretim fire ve atıklarının ya aynı sitemde bir girdi olarak ya da başka bir sınai dal tarafından ham ve yardımcı madde olarak tekrar değerlendirilmesi, bu sayede bir yandan atıkların bertarafı sağlanırken, diğer yandan ham madde maliyetinin minimize edilmesi var. Kaynak verimliliği ile çevresel faydanın maksimumda tutulması konuları plastik işleme makinelerinin yakın gelecekte üstlenmek zorunda oldukları yeni fonksiyonları tanımlıyor. Üretim ve tüketim süreçlerinin tamamında atıkları azaltma, yeniden kullanım ve geri dönüşüm ilkelerine dayanan sistemi içselleştirmiş makinelerle, sürdürülebilirlik ve inovasyon tabanlı yeni bir üretim modelinin önü açılmış bulunuyor. 

“Ambalajı ürünün önünü kesebilir”

Plastik mamullerinin, ham madde ihtiyacı ve ithal ham madde bağımlılığı yüksek bir sektör olduğu düşünülürse, çevresel ve ekonomik fayda açısından yeşil dönüşümün önemi net olarak anlaşılacaktır. Plastik mamulleri ve plastik işleme makineleri sektörlerinin ortak dönüşümleri, daha az çevresel ayak izi ve daha az bir maliyetle üretim yapmanın da önünü açacaktır. Avrupa Birliği’nin karbon-nötr kıta hedefi doğrultusunda 2030 yılında piyasadaki tüm plastik ambalajların geri dönüştürülebilir ve yeniden kullanılabilir olması ısrarı ancak bu suretle gerçekçi bir hedef olacaktır.

Plastik işleme makinelerinin sürdürülebilirlik kapsamındaki gerçek niteliğini ortaya koyacak olansa hiç şüphesiz geri dönüşüm makineleri… Kamunun geri dönüştürülmüş materyal kullanımını teşvik etmesiyle birlikte hurda plastiği faydalı ürüne dönüştürmek için ileri teknoloji kullanan plastik geri dönüşüm makinelerine olan ihtiyaç günbegün artacaktır. Her türlü plastik malzemeyi işleyebilen bu makinelerin uygun niteliklerde imalatının yaygınlaşması, ülkemizin küresel pazardaki payını da yukarı taşıyacaktır. Unutmamalıyız ki, her türlü makinede olduğu gibi, plastikleri dönüştürecek makinelerin performans veya başarısını anlaşılır kılacak olan şey, mamullerinin kalitesine olan talep ve denetimlerdir. Niteliksiz ambalajların ürünlerin sınır geçişlerine engel olduğunu, böceklere karşı fumagasyonlu palet kullanma mecburiyetiyle çoktan tanışmış olanlarımız biliyor. 

Netice itibarıyla ne pandemide ne de enerji krizinde hız kesen büyük endüstriyel dönüşüm, sadece plastiği değil bütün sektörleri bıçak sırtında yürüyor. Plastiksiz bir yaşamı düşlemenin bir büyük fantezi olduğunu teknoloji ile hem hal olmuşlar biliyor; iş ki onu terbiye edelim. 

Kutlu Karavelioğlu

Makine İhracatçıları Birliği Başkanı